Ettore Scola'nın Filmografisi

10 Mayıs, 1931'de Trevico'da doğdu.
19 Ocak 2016'da Roma'da 84 yaşında vefat etti.

Hukuk eğitimi aldığı dönem mizah dergilerinde çalışıyordu. Film sektörüne girişi de komik senaryolar yazdığı için oldu. Yazı yazmaya olan aşinalığı, yazarken filmleri öyküleştirmesinde ona yardımcı oldu. Esas çıkışı, ''Birbirimizi Öyle Sevmiştik ki'' filmi. 1974  Yönetmenliğe başlaması, ''Kadınlardan Söz Edelim Lütfen'' filmiyle oldu. Yönettiği filmlerde genelde 2. Dünya Savaşı sonrası İtalya'nın siyasi ve sosyal yaşamını konu edindi.


''Özel Bir Gün'' ''Viva İtalya'' ''Varennes Gecesi'' gibi filmleri En İyi Yabancı Film dalında 4 kez Oscar adayı oldu.

En İyi Senaryo: Teras,   33. Cannes Film Festivali 1980
En İyi Yönetmen: Kirli, Çirkin ve Kötü, 29. Cannes Film Festivali 1976
Jüri Özel Ödülü: Özel Bir Gün, Cannes Film Festivali
En İyi Yönetmen: Balo, Berlin Film Festivali

1953 - 2013 yılları arasında 88 film senaryosu yazdı.
1964 - 2013 yılları arasında 41 film yönetti.
 2 filmin prodüktörlüğünü yaptı.
 2 filmde editör rolünü üstlendi.

Sinemaya uzun bir ara verdikten sonra; Dostu Federico Fellini için ''How Strange to be Named'' isimli son filmini yaptı. (2013)

Scola, 2016 yılında hayatını kaybettiğinde, İtalyan Başbakanı Matteo Renzi, Scola'yı kaybetmenin üzüntüsünü dile getirmiştir.

Ettore Scola, çevirdiği filmler aylar öncesinden yankı uyandıran, ilgiyle beklenen izleyici potansiyelini Avrupa sınırlarının ötesine taşımayı başarmış bir film yaratıcısı. İtalyan sinemasının umutlarını üstünde topladığı birkaç büyük yönetmenden biri olan Scola, 1931 yılında Trevico Avelliono'da doğdu. Güldürü ve aktüalite dergilerinde kazandığı deneyimden sonra senaryo yazarı olarak sinemaya adım attı. 

''Senaristliğim sırasında deneyimli senaristlere benzemeye çalıştım. Arayış, işime canlılık getirdi. Yalınlık bana alçakgönüllülük verirken, bu da beni görkemli olma uğruna tuzağa düşmekten korudu''

1950'li yıllarda Antonio Pietrangeli için senaryolar yazdı. Yardımcısı olarak çalışıyordu. Bu senaryolar organik bağın kurulduğu ve yapımı sürükleyen senaryolardı ve Scola'nın bireysel deneyimlerinden de etkiler taşıyordu. Ancak onu bir senarist olarak sinema çevresine tanıtan, Dino Riso için hazırladığı senaryolardır. II. Sorpasso (Palavracı) ve II. Mostri (Canavarlar) senaryoları Scola'ya ait, Dino Riso filmleridir. Scola, bir film kaynağı olarak senaryoyu görür

''Bir senaryo yazdığım zaman, bunu görüntüye dönüştürecek olan yönetmenin yapmak zorunda kalacağı işlemin ne olabileceğini tasarlıyorum.''

Scola, yönetmenlik yaşamına da eleştirel dozu elden bırakmayan güldürü filmleriyle başladı. Bu yapıtlar İtalyan güldürüsünün karakteristik gelişiminde özgün bir konum elde etmesine karşın, bu gelişimin yönlendirdiği değişimden bağımsız tutulmamalıdır. Keza ilk filmi olan ''Kadınlardan konuşalım'' Scola'ya göre kökenlerinin senaristlik olduğunu açıkça gösteren bir filmdir. Bunu da senaryo ile görüntünün oldukça iyi bir uyum içinde olmasına bağlıyor. Film, o dönemde İtalyan sinemasının yoğun bir şekilde eğildiği kadın sorununu inceliyordu. Her biri birbirinden oldukça farklı karakterlere sahip olan on kadının öyküsü üzerine kurulu bir filmdir. Kadınlardan konuşalım, yerleşik değerleri erkeğin yarattığını savunan fosilleşmiş düşüncenin gerçekliliğini sorguluyordu. Filmin ana savunusu, bu değerlerin oluşmasında kadının da erkeğin oynadığı kadar rol oynadığıdır.

1977 yılı Scola'nın filmografisine bir başyapıt armağan etti. Una Giornata Particolare (Özel Bir GünFilm, sosyal sınırlamalarla yaşamayı benimsemiş görünen iki bireyin, bir anda ortaya çıkan var olma istemlerinin psikolojik yapılarında yarattığı kıpırdanışları anlatır. Olay, 1938 yılında Hitler'in Roma-Berlin hattı anlaşmasını imzalamak için Roma'ya geldiği gün yaşanır. Kent sakinleri faşist liderin yapacağı konuşmayı dinlemek için alanın yolunu tutmuşlardır. İlk bakışta benzerlikleri yalnızlıkları olan iki insan işte bu ortamda karşılaşırlar. Birbirlerine karşı olabildiğince içten davranarak, kendileri, birbirleri ve başkaları için taşıdıkları ortamı ortaya çıkarmaya çalışırlar. Bütün sosyal tabuların ve politik idealizasyonun ötesine taşarak, konumlarını ve varlıklarını sorgulamaya çalışırlar. Bu, o güne kadar gereksinim bile duymadıkları bir çabadır. Sonunda çok boyutlu, yaşanılası, özgür ve engellemelerden sıyrılmış bir dünya çizerler kendileri olmaları için. Kişiliklerini özgürce ortaya koyabilmeyi başarmış olmaları, geleceklerini ortaklaşa yaratma istemini kaçınılmaz kılar.

''Faşizmin rejim olarak yıkılması, psikolojik uygulamalarının yıkılması anlamına gelmiyor. Günümüzde yerleşik değerlere farklı düşenler, marjinal bir kişilik taşıyanlar hala suçlanıyor, ezilmeye çalışılıyor yada toplum dışına itiliyor.''  

Scola'nın bu sözlerle, görüntülere dökülmüş kendi söyleminin var olan bir kurumu yansıtmadığını, bir umudu, bir inancı, var olması gerekeni yansıttığını açıkça ortaya koyar. Böylelikle Scola'nın çağı yönelttiği acımasız eleştirisinin yanında uçsuz bucaksız bir insancıl boyut da kendini gösterir. Ve faşizmin güncel yaşama sinmişliği göz önüne alındığında, Una Giornata Particolare'nin keskin eleştirisi geçmişten yarınlara doğru akıp gitmektedir.


Ettola Scola'nın Filmografisi Önemli Filmleri

Kıskançlığın Dramı                                   1970 

We All Loved Each Other So Much          1974

Kirli, Çirkin ve Kötü                                 1976

Özel Bir Gün                                             1977

Teras                                                          1980

Aşk Tutkunu                                               1981

Balo                                                            1983

Splendor                                                     1989

What Time İs İt?                                        1989

The Voyage Of Captane Fracassa              1990

The Dinner                                                 1998

People Of Roma                                         2003




Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski