Üçüncü Yeni; Yıkık Dökük Fiyakalı Bir Hikaye, Şiir Kitabı Yazarıyla Röportaj



Uzun yıllar arkadaşlık ettiğim genç bir adamı tanıtacağım şimdi sizlere. Ali Eren Mirza, internet üzerinden tanıştığım ve tanıdıktan sonra da hiç kopamadığım bir adam. Arkadaşlığını, dürüstlüğünü, cömertliğini ve kendine olan güvenini sevdiğim biri. Çıktığımız yolculuklarda yan yana olamasak bile birbirimize daima güç verdiğimiz zamanlar oldu. Yeri geldi, bir sene boyunca işten güçten dolayı konuşamadık ama bir telefona her şeyi paylaşabiliriz... Yani o dostluk kervanında hep bir arada durmasını başarabildik biz Ali'yle... Şimdilerde ise onun bir sevincini paylaşıyoruz, bir şiir kitabı çıktı Ali'nin. Onu sizlere tanıtırken, aynı zamanda küçükte bir röportaj ile kendisini tanıtma imkanını sağlamayı düşündüm.  

Dört sene süren, bir ömür boyu birini betimleyecek bir hikaye Yıkık Dökük Ülkenin Fiyakalı Yalnızı. Uzun bir hikaye aslında. Bir kitaptan çok, çoktan seçmeli şiirlerin yer aldığı bir bütün bu kitap... Yorgun düşmüş tüm dizeleri, dize getirme çabasına girilmemiş özüne inip dinlendirilmiş bir bütün... Şair değil şiirci kavramını benimsemiş ve ölmeden şair olunmaz mantığıyla, şiir yazmış birinin mısraları, tabii biraz da yaşanmışlık.


1- Ali Eren MİRZA Kimdir?
Çok klasik bir soruya merhaba diyerek başlayalım o zaman... Klasik bir cevap olacak belki fakat; Yirmili yaşların tam ortasında, çok fazla hayali olan bir genç... Şiirle, tiyatroyla, senaryo yazımı ve radyo programcılığıyla uğraşıp, hayallerinin peşinden gitmeye kararlı...


2 - Neden Şiir Kitabı?
Şiir ülkemizde -bilindik şairler dışında- çok tercih edilen bir tür değil... Fakat mısralarımın güçlü olduğuna inancım ve bu yoldaki bilirkişilerin beni desteklemesi şiire yöneltti beni... Halihazırda kurgulamış olduğum birçok deneme ve öykü varken şiire yönelimim bu vesileyle oldu.


3 - Her Şiir Bir Yaşanmışlık Mıdır?
Aslında hem evet hem hayır... Evet kısmını cevaplayayım önce her şiirde bir yaşanmışlık illâ ki mevcut fakat hayır kısmına gelecek olursak hepsi şiir yazanın mı yaşanmışlığı? Elbette değil. Bu yüzden bütün şiirlerimde gözlem yapmayı ilk sıraya iliştiriyorum.


4 - Şair Değil Şiirci Nedir Bu Söylem?
Bir büyüğüm "Aşık olmadan şair olunmaz." Derdi. Bense aşkın şiire olduğunu öğrendiğimde şiirci dedim kendime... Ünlenmeden değil de ölmeden şair olamayacağım sanırım... 


5 - Başka Projeler?
Pandemi süreci herkesi olduğu gibi beni de çok etkiledi, verimliliğim azaldı demiyorum fakat ilhamım kaçtı... Şu sıralar sadece hikaye kurgulamaya ve çok sevdiğim dostlarımla fikir alışverişine zaman ayırıyorum. İkinci kitap için girişimlerime başladım fakat şu anda sadece adı ve ilk şiiri belli. Çaktırmayın adını da ilk kitaptan kopya çektim. İlerleyen zaman diliminde belki de bu röportajı verdiğim çok kıymetli dostumla yeni projeler yapacağız... 


6 - Peki Dünya Görüşü?
İçinden çıkamayacağım bir soru. Albert Einstein'ın mantığıyla gidip insanları iyi ve kötü olarak ayırdığınız zaman ufkunuz genişliyor... Hem, nasıl olur da kendini başka birinden daha üstün tutabilir ki insan? Elbette beş parmağın beşi bir değil farklı özelliklerimiz ve kabiliyetlerimiz var lâkin bunu doğru göstermek değil midir asıl meziyet? İyiler yaşasın, kötüler sürünsün... 


7 - Sanat Dışında Günlük Yaşam, Hobiler?
Bu sıralar çok karışık... Hatta inanılmaz karışık. Bir günüm önceki günle birebir aynı olan günleri yaşıyorum. Allah'tan kafamı dağıtabileceğim şeyler yapıyorum. Hobiler demişken aslında yaptığım her şey bir nevi hobim. Kendimi bulmaya yarayan şeyler. Bunlar dışında da iyi bir spor izleyicisiyimdir. Özellikle Galatasaray adının geçtiği her şeyi izler (pandemi öncesi) her tribüne giderim. E-spor'da dahil olmak üzere sıkı bir Galatasaray taraftarıyım.








13 Yorumlar

  1. Gençlerin şiire yönelmesi, bana umut veriyor. Bu anlamda sevgili Ali kardeşimize başarılar diliyorum. Kitabını kitapçılarda soracağım. "Şiirci" çok hoş bir tanımlama. Dağarcığıma aldım izninizle. Yolu açık, okuru ve ilhamı bol olsun. Teşekkürler tanıştırdığın için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederiz, çok sağ olun. :)

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim, kelimeler sizlerle anlam kazanıyor... İyi ki varsınız... :)

      Sil
  2. Ne güzel şiirle uğraşmanız.Yolunuz açık olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum güzel dilekleriniz için... :)

      Sil
  3. oleey röportajların jep keyifli oluyor, bu ikinci herhalde, bu da iyiydi, cevaplar da sevimli :)

    YanıtlaSil
  4. Başarılar dileriim. Bizim nesilde şiir pek sevilmez, umut oldu bana da :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mİlenyum çocuklarına kitap okumayı aşılamak zorundayız... :)

      Sil
  5. Şair yerine şiirci demek çok garip kaçmış. Şairin burada ne demek istediğini anladım ama oturmamış bence. Şair, ağırlığı olan bir kelime. Oysa şiirci çok yapay. Umarım şiirci kavramı farklı bir şey söyleme kaygısı ile ortaya atılmış bir kelime değildir. 🤔

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mütevazi bir yaşamı benimseyen biri, belki bundan dolayı kendine şiirci diyordur :))

      Sil
    2. Merhaba yoeumunuzu yeni okudum kusura bakmayın... Şiirci olarak cevap vermek istedim... :) Aslında şairleri ve şairliği bu kadar basite indirgememek istediğimden kendime şiirci diyorum... Bir gün bu dünyada mısralarım iz bıraktığından nefes almadığımda şair olmayı tercih ederim... :) Saygılarımla, sürçü lisân eylediysem affola...

      Sil
Daha yeni Daha eski